Yıl 2023
Yer Gazze
Gazze de bir çocuk sakin sakin;
“Gazze ile iletişimin kesildiği doğrudur.
Ambulanslar ve sivil savunma ekipleri ile iletişimin kesildiği de doğrudur.
Bütün dünya ile iletişimin kesildiği de doğrudur.
Ama Alemlerin rabbiyle iletişimimiz kesilmedi” dedi…
Gazze’de çocuğun yüzünde korku yoktu.
Ağır yaralı olan küçük kardeşine Kelimeyi şehadet getirtmeye çalışan çocuğun da,
Cesetler arasında babasını arayan çocuğun da
Ve ölen bebeğinde,
yüzünde korku yoktu.
Kaybedecek bir şeyleri de artık yoktu.
Gazze’de çocuklar korkmuyordu….
***
Gazze’de
Hastaneler bombalandı.
Okullar bombalandı.
Öğrencilerin tümü öldüğü için okullar dönem bitmeden kapandı.
Bebekler emzik yerine kurşunla, bombayla tanıştı.
Babalar çocuklarının parçalarını elleriyle topladı.
Dünyanın en zalim milleti,
dünyanın gözü önünde tarihin en acımasız eylemlerine devam etti.
Tüm olanlar karşısında
Türkiye korkmadı…
Latin ülkeleri gibi az sayıda ülke korkmadı.
Ama
Tüm dünya halkı sokaklara dökülürken,
Müslümanların ilk kıblesi
Kudüs’te bunlar yaşanırken,
Arap ülkeleri korktu.
İnsan hakları savunucuları korktu.
Korktu herkes…
***
Ben haksızlık karşısında durmazsam benden sonra kimse duramaz diyen
Hz. Hüseyin korkmuyordu.
Derisi yüzülen Türk edebiyatı şairi Aşık Seyyid Nesimi korkmuyordu.
Ve “ben cihana sığmazam” diyordu.
Düşman gemilerini görünce geldikleri gibi giderler diyen
Rahmetle andığımız Atatürk korkmuyordu.
Gazze’de çocuklar da korkmuyordu
Sadece kırgınlardı, üzgünlerdi.
Biliyorlardı “Hasbinallahu ve nimel vekil” cümlesinin anlamını
Bunu bilen, Allaha güvenen hiçbir şeyden korkmazdı…
Ve çocukların gözlerinden Aliya İzzetbegoviç’in şu sözleri okunuyordu:
“her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.
***
Korku…
İnsan korkar.
Belki de korku üzerine kuruludur hayatı.
Korku ayrı korkaklık ayrıdır.
Bazıları Allah’tan korkar
Ölümden korkar
Öte dünyadan korkar
Cehennemden korkar
Bazıları kul hakkı yemekten
Bazıları inandığı gibi yaşamayıp yaşadığına inanmaya başlamaktan korkar
Bazen kötülüğün
William Shakespeare dediği gibi,
insanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkar
Sevilmekten korkar, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
Düşünmekten korkar, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkar, eleştirilmekten korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkar, reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkar, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkar, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkar aslında yaşamayı bilmediği için.
Korkar insan….
***
İnsan bazen de başarısız olmaktan korkar.
Kaybetmekten korkar.
Başarısız olduğu takdirde gerçekleştiremeyeceği hayallerinden korkar.
Bu nedenle başarısız olma lüksü yoktur.
Hep başarılı olmak zorundadır.
Başarısızlıktan korkmak zorundadır.
Bu anlamda korku bazen iyidir.
Korkunun içinde umut vardır.
Umutlarımızın gerçekleşmesi için korkmamız gerekir belki de.
Ülke olarak da başarısız olmaktan korkmalıyız.
Birbirimizi daha çok severek, kenetlenmezsek
Eskisinden daha çok çalışarak başarılı olmazsak
Kaybedeceğimizi bilmeli, anlamalıyız.
Başarısız olmak durumumuz yoktur.
Korkmaz ve başarısız olursak çocuklarımız korkabilir.
***
Korku…
Biz nasıl korku içindeyiz
Birisini sevince onu kaybetmekten mi?
Sevdiğimizi kaybedince acı çekmekten mi korkuyoruz?
Kırılmaktan mı korkuyoruz?
yoksa tekrar kırılmaktan mı korkuyoruz?
Alışmaktan mı korkuyoruz?
Cenap Şahabettin’in dediği gibi sevdiğimizden mi korkuyoruz ?
Yoksa korktuğumuzu mu seviyoruz?
Yapıyorsan korkmuyor ya da korktuğumuz için yapmıyor muyuz?
Korkuyor mu korkak mıyız?
Ölümden mi korkuyoruz yoksa korktuğumuz için binlerce kez ölüyormuyuz?
Hep tek başımıza olduğumuz için kimsenin yokluğundan korkmuyor muyuz?
Başarısız olmaktan mı korkuyoruz?
Korktuğumuz için hayatı hep dışarıdan mı izliyoruz?
Yoksa korkmuyor korkuyor gibi mi görünüyoruz?
Biz korkak mıyız?
Yoksa korkulacak olan korkunun kendisi mi?
Ez Cümle,
Yol arkadaşı Allah olanlardan, korkusuzlardan eylesin…
***
Not: Aşık Nesimi’nin Mezarı Gaziantep Aktoprak köyündedir.