Solaklar; kalabalık olmayan ama dikkat çeken bir topluluk olarak çoğunlukla birlikte çoğu zaman fark edilmeden yaşayıp gidiyorlar.
Dünya nüfusunun %90-95’i sağ elini ve ayağını kullanıyor. Geriye kalan %5-10’luk azınlık kısım ise, neredeyse hayatı baştan sona çoğunluğa göre"tersten" yaşıyor.
Tüm dünyada solak olmak uzun yıllar boyunca sanki tedavisi aranan bir hastalık gibi görülmüş.
Bazen sanatçılar, bazen bilim insanları, bazen sadece kalemini farklı tutan çocuklar…
Eski İngilizcede“Sol” anlamına gelen “lyft”(left) de zayıf anlamına geliyordu.
Solak olduğu fark edilen bir çocuk, sağ elini kullanması için uyarılır, hatta bazen cezalandırılırdı.
Geçmişte bu durum çok daha ciddiydi; “günah”,“haram”,“şeytanın eli” denilerek solaklık bastırılmaya çalışılırdı.
Solaklık diğer birçok irsi özellik gibi atalarımızdan bize bırakılan genetik bir miras.
Solak olduğunu bilmediğim rahmetli babam bir gün solak olduğu öz eleştirisi yapmıştı. Ben ve bir kardeşim solağız bu genetik miras hamd olsun bir çocuğuma da geçti.
Bu arada ben dünyaya solak olarak gelen ancak çocukken baskı sonucu sağlaklaştırılanlardanım.
Oysa solak olmak bir eksiklik değil sadece beynin farklı bir örgütlenmesinden ibaretmiş.
Biz solaklar için çocuk yaşta başlıyor ayrım.
Dünyayı yöneten sistemler hiç solak dostu olmamış.
Sıralar sağ elle yazanlara uygun,
Makaslar sağ elle kesmeye göre tasarlanmış,
Cetveller bile sola doğru değil sağa doğru numaralandırılmıştır.
Bu yüzden solaklar; bilgisayar mousunu, defterleri, kalemleri, müzik aletlerini hatta mutfak araç gereçlerini bile kendilerine uyarlamak zorunda kalır.
Her şey “normale” yani sağ elliliğe göre yapılmıştır. Solaklar bu düzende “uyum sağlamak zorunda kalan yaratıcılar” olarak hayatlarını sürdürür.
Sağ eli kullananlar genellikle beynin sol lobunu baskın olarak kullanırken, solaklarda sağ lob daha etkin.
Kendimden biliyorum, Bu da biz solakları genellikle sanat, müzik, tasarım gibi yaratıcı alanlara daha yatkın kılmaktadır.
Büyük İskender, İkinci Ramses, Julius Caesar, Michelangelo, Leonardo da Vinci, Marilyn Monroe, Pablo Picasso, Mozart, Ludwig van Beethoven… ilk aklıma gelen solak sanatçılar.
Sadece bunlar mı?
Muhammed Ali Clay, Michelangelo, Bob Dylan, Napolyon Bonapart, Mark Twain, Pele, Maradona, Martina Navratilova, GheorgheHagi,Messi, Barack Obama, Bill Clinton, George W. Bush, Albert Einstein, Sezar, Josh Holloway, Fidel Castro, Isaac Newton,Ronald Reagan, Benjamin Franklin, John F. Kennedy, Gerald Ford, Harry Trumanen ve David Cameron’da solak.
Jennifer Lawrence, Scarlett Johansson, Nicole Kidman, Angelina Jolie, Julia Roberts ve Tina Fey,…gibi dünyanın en güzel kadınlarıda solak.
Hollywood'un ünlü erkekleri arasında da Jim Carrey, TomCruise, Charlie Chaplin, Robert De Niro, Morgan Freeman,…gibiünlü solaklar bulunmakta.
Bütün örfi ve dini baskılara rağmen Türkiye’de sol elini kullanan ünlülerde azımsanmayacak sayıdalar;
Bunlardan bazıları; Ayhan Işık, Cüneyt Arkın, Arif Sağ, Sergen Yalçın, Yıldız Tilbe, Bülent Üstün, Sergen Yalçın, Azra Akın, Gülse Birsel, Ezgi Mola, Asuman Krause, İlker Kaleli, Rafet el Roman, İskender Paydaş, Gürgen Öz…
Peki, bu farklılık bir ayrıcalık mı, yoksa bir mücadele hikâyesi mi?
İlginçtir, birçok toplumda “sağ” kelimesi “doğru” ya da “iyi” anlamına gelirken, “sol” kelimesi “ters”, “kötü” veya “uğursuz” olarak anılır.
Dilin bile taraf tuttuğu bir dünyada, solaklık bir tür sabır testi gibidir. Ama solaklık aynı zamanda ötekiliğin, farklılığın ve direnmenin sembolü haline gelir.
Bugün artık solak bireylerin daha görünür, daha kabul edilir olduğu bir çağdayız. Ancak hâlâ pek çok araç-gereç ya da sistem solakları zorlar. Bu nedenle solak olmak hâlâ bir “duruş” meselesi olabilir: Kendi yolunu çizmek, kalabalığa rağmen kendin gibi olmak.
Solaklar sessiz ama dirençli bir topluluktur. Onlar, sağın gölgesinde değil, kendi ışığında ilerlemeyi bilen insanlar. Belki de bu yüzden en özgün fikirler genellikle hep “sol”dan gelir…
Sağa bir türlü alışamadım. Bazen farkında olmadan sol elimle yemek yediğim oluyor. Solla yazsaydım belki yazım daha güzel olacaktı. Aramızda kalsın halen topa sol ayağımla vuruyorum.
Heee birde kimse pek kutlamasa da biz solaklarında bir günü var.
Her yılın 13 Ağustos’u Dünya Solaklar Günü “LeftHandersDay” olarak kutlanıyor.
Yaşadığımız evrende dünya bile “sağdan sola doğru” dönüyorken gelin kimseyi solaklıktan sağlaklığa döndürmeyin.
Bugünden bütün solakların günü kutlu olsun…