Doç. Dr. Nurettin Akçakale

Tarih: 22.10.2025 14:31

ERDEMLİLER TOPLULUĞU

Facebook Twitter Linked-in

Tarih bazen öyle örnekler sunar ki, asırlar geçse de insanlık için hâlâ bir vicdan çağrısı olarak yankılanır. Hilfü’l-Fudûl, yani “Erdemliler Topluluğu”, işte böyle bir çağrının adıdır. 

Erdemliler Topluluğu veya Hilfü'l-Fudûl, 589 yılında Araplar arasında süregelen anarşi ve kargaşa ortamında güvenliğin sağlanması, zayıfların korunması, zulmün önlenmesi için "Toplumda sözü geçen ve iyi niyetli" kişilerin önderliğinde kurulan, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in de üye olduğu bir cemiyettir.

Hz. Muhammed (sav)'in henüz 18’li yaşlarda olduğuve vahinin gelmediği sadece “Muhammedü'l-Emîn” iken üyesi olduğu bir Erdemliler Topluluğu.

6. yüzyılın Mekke’sinde, zulmün sıradanlaştığı, güçlülerin güçsüzü ezdiği bir dönemde doğmuştu bu hareket. 

Henüz Peygamberlik görevi verilmemiş olan Hz. Muhammed (sav), genç yaşında bu topluluğa katılarak hakkın ve adaletin yanında yer almıştı.

O günlerde bir Yemenli tüccarın malı haksızca elinden alınmış, Mekke’nin önde gelenleri olaya kayıtsız kalmıştı. Bu haksızlık karşısında vicdanı sızlayan bir grup erdemli insan, bir araya gelip:“Mazluma hakkını verene kadar birlikte mücadele edeceğiz.”diye ant içti.

İşte bu yemin, tarihin ilk iyilik hareketlerinden biri veya asıl değişle sivil hak hareketlerinden birinin temelini oluşturdu.

Hilfü’l-Fudûl; sadece bir ticaret anlaşmazlığına çözüm getirmedi; insanlık onurunu korumanın, adaletin gücünü hatırlattı. 

Gücü elinde bulunduranların değil, hakkı savunanların dünyayı değiştirebileceğini gösterdi.

Bundan asırlar önce yaşanalar ile gününüzde yaşananlarla ne kadar da benzer sanki coğrafyamızdaher şey tekerrürden ibaret ve yüzlerce yıldır değişen hiçbir şey yok.

Bugün etrafımıza baktığımızda, hak ve adalet arayışının hâlâ ne kadar gerekli olduğunu görüyoruz. 

Zulüm, sömürü, katliam, haksızlık ya da bütün bu olup bitenlere karşı sessizlik… 

Çağ değişti zaman içinde zulüm sadeceşekil değiştirdi. Zulüm aynı zulüm sadece mazlumların ve zalimlerin isimleri değişti 

Peki biz, içinde yaşadığımız bu modern dünyanın (!)“Erdemlileri” olarak ne kadar duyarlıyız?

Haksızlığa uğrayan birini gördüğümüzde, sesimizi çıkarabiliyor muyuz?

Yoksa “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” anlayışıyla susmayı mı tercih ediyoruz?

Hz. Muhammed (sav), yıllar sonra Hilfü’l-Fudûl için şöyle demişti:

“O antlaşmaya katılmaktan dolayı öyle memnunum ki, bugün yine çağrılsam, tereddütsüz katılırdım.”bu söz, bir Peygamberin bile gönlünde yer etmiş bir toplumsal sorumluluk bilincinin ifadesidir.

Dünyanın bütün coğrafyalarında ve son zamanlarda Filistin ve Doğu Türkistan’da yaşananlar can yakıcı. 

Daha can yakıcı olanı ise yapılan bunca katliam, soy kırım, açlık ve zulüm ve de bu yaşanalar karşısında milyonların sağır edici sessizliği.

Belki de bugünün dünyasında en çok ihtiyaç duyulan şey dini, dili, etnik kökeni, milliyeti ve cinsiyeti ne olursa olsun yeniden bir “Hilfü’l-Fudûl” ruhunu yeşertmektir.

Ez cümle;

Gerçek erdem, yalnızca iyi olmak değil; iyiliği savunmak ve zalimlere karşı durmaktır.

Kendi çıkarını değil, adaleti önceleyen, haksızlık karşısında susmayan, erdemi eyleme dönüştürebilen insanların sayılarının çoğalması temennisi ile…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —