Günümüz dünyasında devletlerin uyguladıkları farklı ideolojik ve ekonomik yöntemler vardır. Bunlardan bir tanesi de sosyal demokrasi ideolojisidir. Sosyal demokrasi denilince insanların bir kısmı bilgisizlikten veya bilinçli yanlış yönlendirmelere kanarak komünizm ya da sosyalizm ile eş olduğunu sanırlar. Aslında bu ideolojilere yakın olmakla birlikte ne komünist ne de sosyalist bir yaklaşım değildir. Çünkü özel mülkiyeti tamamen ortadan kaldırmaz.
Kapitalist ekonomik sistem içerisinde; sosyal adalet, eşitlik ve refah gibi hedefleri olan sosyal demokrasi, bu hedefleri demokratik yollarla gerçekleştirmeye çalışan siyasal bir ideolojidir. Karma ekonomi ve sosyal devlet anlayışını savunur. Özgürlük, eşitlik, ve dayanışma temel ilkeleridir.
Sosyal Devlet; sağlık, eğitim, barınma, sosyal güvenlik gibi alanlarda vatandaşlara destek sağlar. Gelir eşitsizliğini ortadan kaldırıp herkesin insanca yaşama olanaklarını hazırlar. İşçilerin grev, sözleşme ve sendikal hakları güvence altındadır. Değişim devrimle değil; seçim, kanunlar ve demokratik yetkili kurumlar aracılığı ile olur.
Marx ve Engels’in fikirlerinden yararlanan insanlar sosyal demokrasi ideolojisini benimseyen partiler kurdular. II. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’da refah devleti uygulamaları yaygınlaştı. İsveç, Norveç, Almanya, Hollanda bu konuda en başarılı devletler olmuşlardır. Türkiye’de CHP özellikle 1970’lerden itibaren bu ideolojiyi benimsemiştir. Günümüzde sosyal demokrat partiler, küreselleşme, gelir eşitsizliği, çevre sorunları ve işsizlik gibi konulara odaklanmaktadır.
Sosyal demokrat modeli benimseyen ülkelerde hakların kullanılması ve hizmetlerden yararlanma konusunda mavi yakalı, beyaz yakalı ya da kamu personeli arasında bir fark yoktur. Sosyal devletin amacı asgari ihtiyaçların karşılanmasından daha ileri, yüksek standartlarda bir eşitliğin sağlanması hedeflenir. Karma ekonomi modelini savunduğu için, özel sektörün riskli bulup yatırım yapmadığı alanlarda devlet yatırım yaparak halkın refahını en üst düzeye çıkarmaya çalışır. Bu modeli en iyi uygulayan İskandinav Ülkelerinde bireysel özgürlükler, cinsiyet eşitliği en ileri düzeylerdedir. Toplumda kadın bir dişi olarak değil bir kişi olarak değerlendirilir. Gelişmemiş ülkelerde kadının toplumsal statüsü yok gibidir ya da erkeğin eleğinden geçmektedir.
Sosyal demokrasi modeli İskandinav ülkelerinde refah devleti olarak da adlandırılmaktadır. Refah devleti düşük ve orta gelirli halkına tam destek vererek eğitim, sağlık, spor gibi alanlarda fırsat eşitliği sağlamaktadır. Çalışabilecek durumda olan her bireye iş garantisi sağlanmaktadır. Eğitimine devam eden her bireyin eğitimine veya spor yapıp bu alanda ilerlemeye çalışan her bireyin bu süreçteki yeme, içme, barınma ve diğer ihtiyaçları eksiksiz olarak devlet tarafından karşılanmaktadır.
Kabuk olarak baktığınızda herkesi kabuğundan insan olarak görürsünüz. Hatta daha ileri giderek bazılarını da insanımsı görebilirsiniz. Sosyal demokrat refah devleti mensupları, yöneticileri insan olmanın yanı sıra insancıldırlar. İnsancıl; diğer insanlara, hayvanlara ve doğaya sevgiyle bakan, kendine verdiği değeri onlara da veren kimselerdir. Onun için bu tür devletlerde bireysellik yerini sosyal paylaşıma bırakmıştır. Refah, mutluluk ve paylaşım top yekûn olmaktadır.
ABD George Washington Üniversitesi tarafından dünya çapında bir araştırma yapıldı. İran doğumlu Uluslararası İşletme ve Uluslararası İlişkiler profesörü Hüseyin Askarî ve üniversitenin AB Araştırma Merkezi direktörü Şeherazade Rahman tarafından gerçekleştirilen anket 153 ülkede uygulandı. Anketin soruları Kur’an-ı Kerim’de yer alan İslami değerleri ölçme amaçlıydı.
Anket soruları; yönetim, kanunlara uyma, insan hakları, kadına verilen değer, uluslararası ilişkiler, ekonomik kalkınma vb. idi. İslami değerleri içeren bu sorulara alınan yanıtlarda ilk sıraları sırasıyla: 1- Yeni Zelanda. 2- Kanada. 3- İsveç. 4- Kuzey İrlanda. 5- Hollanda. 6- İsviçre. 7- Norveç. 8- İzlanda ve diğer Avrupa ülkeleri şeklinde sıralanıyor. Müslüman olan ülkelerden ilki, 45. sırada Birleşik Arap Emirlikleri oldu. Malezya 46. Arnavutluk 47. sırada yer aldı. Bu anketteki sıralamaya göre Türkiye İslami Değerler araştırmasında 103. sırada yer almıştır. İlk 20’nin içinde Malta ve Japonya da vardır. Yorumu sizler yapabilirsiniz.
“Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir,” söylemi ile çalkalanan bir ülkenin kendi dininin değerleri araştırmasında 103. sıra insani ve İslami seviyemizi çok iyi anlatmaktadır.
Celil Boz. (celilboz@yahoo.com)
Eğitimci Sosyolog
17/09/2025