Celil Boz

Tarih: 05.08.2025 13:40

UÇAN ÖRDEK

Facebook Twitter Linked-in

Kadı efendi işine giderken fırının önünde muazzam bir koku duyar, kokunun geldiği yöne doğru ilerler, fırına girer. “Bu koku nereden geliyor fırıncı?” der. Fırıncı kadı efendiyi bildiği için süklüm püklüm ezilerek; “Bir müşteri ördek getirdi pişirmek için onun kokusudur Kadı Efendi,” der.

Kadı Efendi; “sar o ördeği ver bana ver. Fırıncı aptallaşır:

”Aman efendim ben ne derim sahibine?”

“Ördek uçtu dersin, sonunda olay mahkemeye düşecek ben hallederim,” der.

Ördeğin sahibi Ayhan gelir: “Ördeği almaya geldim,” der.

Fırıncı: “Ördek uçtu,” diye kızararak cevap verir.

“Şaka yapıyorsun, kafası kesilmiş, yolunmuş içi temizlemiş ördek nasıl uçar?

“Nasıl olduğunu bilmem ama uçtu!” der fırıncı.

Ayhan fırın küreğini kapar, fırıncı kaçmaya başlar. Fırıncı ceylan gibi çok hızlıdır Ayhan yetişemez yerden bir taş alır fırlatır fırıncıya. Taş fırıncıya değil de oradan geçen bir Yahudi’nin gözüne isabet eder. Yahudi taşı Ayhan’ın attığını görmüştür. Fırıncı önde Ayhan arkasında Yahudi onun arkasında sokakta bir koşuşturmaca sürüp giderken köşeyi dönerken kör gözüyle hamile bir kadını göremez kadına çarpar kadın yuvarlanır: “Çocuğum çoğum düştü!” diye bağırır. Kadının kocası da Yahudi’nin peşine koşuşturmaca mahkemeye kadar sürer. Fırıncı kan ter içinde, nefes nefese kapıdan içeri girer. Diğerleri de arkadan dalarlar mahkemeye.

“Bre namertler bilmez misiniz buranın mahkeme olduğunu, destursuz dalarsınız içerü?”

Fırıncı söze başlar: Maruzatımız vardır Kadı Efendi… diye olayı anlatır. Bu arkadaş bana pişirmem için ördek getirmişti. Ördek uçtu. Ördeğin sahibi Ayhan fırlayarak söze karışmak ister, kadı onu bir güzel paylar: Mahkemede olduğunu unutma söz verilmeden konuşma! Şimdi söyle bakalım senin ördek uçar mıydı?

“Uçardı Kadı Efendi.”

“O zaman uçmuştur. Fırıncı beraat”

Yahudi anlatır ördeğin sahibi Ayhan’ı göstererek: “Ben yoldan geçiyordum bir taş fırlattı gözümün tam içine vurdu gözüm kör oldu!”

Kadı Efendi: “Bakalım Kara Kaplı Kitap bu konuda ne der?” Okumaya başlar: Gayrı Müslimin iki gözü çıkarıla, Müslimin bir gözü çıkarıla. Şimdi ördeğin sahibi senin bir gözünü daha çıkarsın ben de onun bir gözünü çıkarayım,” der.

Yahudi fırlar: “Aman efendim bir göz bana yeter, öbür gözüm de çıkarılırsa ben nasıl yaşarım istemem?”

Kadı Efendi: “Ördeğin sahibi Ayhan beraat.”

Çocuğunu düşüren kadının kocası söze başlar: “Efendim biz tam köşeyi dönüyorduk ki Gayrı Müslim vatandaşımız gözü kör olduğu için karıma çarptı çocuğum düştü,” der.

Kadı efendi: “Bakalım Kara Kaplı Kitap bu konuda ne der? Kim ki bir kadının çocuğunu düşürürse, kadının kocası karısını çocuğunu düşüren adama vere, o adam o çocuğu kadının karnına koya ilgili ayda geriye vere,” der.

Aman aman Kadı Efendi ben karımı kimseye vermem, yeni bir çocuk daha yaparız.”

Kadı efendi kararı açıklar: “Çarpma sonucu çocuğu düşüren gayrı Müslim beraat.”

Mahkeme sonuçlandı. Fırıncı ile Kadı Efendi göz göze geldiler. Kadı Efendi fırıncıya bir göz kırptı. Ben yaparım der gibisinden gülümsedi.

NOT: Bunu ben yaşlı bir bayandan dinledim, öyküleştirdim.

Celil Boz.    (celilboz@yahoo.com)

Eğitimci Sosyolog


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —